
Otomobil dünyasında her zaman söylediğimiz bir laf vardır: “Motor, arabanın kalbidir.” Bu kalp durduğunda geri kalan o lüks donanımların, parlak kaportanın hiçbir anlamı kalmaz. İşin kötüsü, motor arızaları genellikle en pahalı ve en can sıkıcı arızalardır. Çoğu sürücü, arabasına iyi baktığını düşünürken, aslında her gün motorun ömründen yiyen sinsi alışkanlıklara sahiptir.
Bu içeriğimizde, motorunuza en çok zarar veren o yaygın hataları masaya yatırıyoruz. Bir şey olmaz dediğiniz o küçük ihmallerin, size nasıl binlerce liralık masraf kapısı açabileceğini göreceksiniz. Eğer siz de bu hatalardan birkaçını yapıyorsanız, motorunuzu kurtarmak için belki de son şansınızdır. Dilerseniz hemen detaylara geçelim.
Motor soğukken otomobili zorlamak (yüksek devir çevirmek)

Özellikle sabahları ya da araç uzun süre yattıktan sonra yapılan en büyük hata budur. Motor çalıştığı anda yağ, karterden motorun üst kısımlarına pompalanır. Ancak yağın ideal çalışma sıcaklığına (genellikle 80-90 derece) ulaşması ve tüm metal aksamı tam olarak yağlaması zaman alır. Siz motor soğukken gaza yüklenirseniz, henüz tam yağlanmamış metal parçalar birbirine sürtünür ve bu da aşınmayı (mikro düzeyde yırtılmaları) katbekat artırır. Bu, motorunuzun ömrünü yavaş yavaş bitiren bir zehirdir.
Yağ seviyesini ve kalitesini “unutmak”

Motor yağı, motorun kanıdır. Sadece sürtünmeyi azaltmaz, aynı zamanda motoru soğutur ve temizler. Yağ seviyesi minimumun altına düşerse, yağ pompası hava çeker ve motorun kritik kısımları (krank mili, pistonlar) yağsız kalır. Sonuç? Yatak sarması veya motorun kilitlenmesi. Sadece seviye değil, kalite de önemli. Ucuz, sahte veya aracınızın spesifikasyonuna (viskozite) uymayan yağ kullanmak, yağ filminin kopmasına ve motorun içten içe aşınmasına neden olur.
Hararet göstergesini ciddiye almamak

Modern arabalarda hararet ibresi genelde 90 derecede sabit durur. Eğer bu ibre yükselmeye başlar ve kırmızı bölgeye yaklaşırsa, bu bir tavsiye değil, “EMİR”dir. “Biraz daha gider, nasılsa düşer” demek, motor contalarını yakmanın en kolay yoludur. Yüksek sıcaklık, silindir kapak contasının yanmasına, hatta motor bloğunun veya silindir kapağının çatlamasına neden olabilir. Bu da motorun komple sökülmesi demektir. Hararet yükselirse: Derhal durun, rölanti durumunda arabanın soğumasını bekleyin.
Motor arıza ışığını görmezden gelmek

O sarı motor ışığı hiçbir zaman keyfi yanmaz. Aracınızın beyni (ECU), sensörlerden birinde bir anormallik tespit ettiğinde sizi uyarır. “LPG’dendir” deyip geçmek ya da “ışık yanıyor ama araba gidiyor” düşüncesiyle ihmal etmek, küçük bir sensör arızasının, ateşleme sistemi sorununa, oradan da katalizörün tıkanmasına (binlerce liralık masraf) kadar gitmesine izin vermektir. O ışık yanıyorsa, aracı en kısa sürede bir cihaza bağlatın.
Soğutma sıvısı (Antifriz) yerine musluk suyu koymak

Antifriz, adının aksine sadece donmayı engellemez. Aynı zamanda kaynama noktasını yükseltir ve en önemlisi, motorun soğutma sistemi içindeki metal ve alüminyum parçaların paslanmasını, korozyona uğramasını engeller. Siz maliyetten kaçıp musluk suyu eklerseniz, o suyun içindeki kireç ve mineraller devirdaim pompasını bozar, radyatör kanallarını tıkar ve motorun paslanmasına neden olur. Sonuç yine hararettir.
Hava filtresini temizleyip geri takmak

Motorun yanma yapabilmesi için yakıt kadar temiz havaya da ihtiyacı vardır. Hava filtresi, motorun ciğeridir; tozu, kiri, böceği süzer. Bu filtre tıkandığında motor yeterli havayı çekemez, yakıt-hava karışımı bozulur, çekiş düşer ve yakıt sarfiyatı artar. Daha da kötüsü, “temizleyeyim” diye basınçlı hava tutmak, filtrenin gözenek yapısını bozar ve tozun motora girmesine yol açar. Bu da zımpara etkisi yapar. Filtre temizlenmez, periyodik olarak değiştirilir.
Periyodik bakım aralıklarına uymamak

Üretici “15.000 kilometre veya 1 yıl” diyorsa bir bildiği vardır. “Ben daha 10.000 yaptım, 5.000 daha gider” veya “araba yattı, yağı daha yeni” demek yanlıştır. Motor yağı, kilometre yapmasa bile durduğu yerde özelliğini kaybeder, asidik hale gelir ve motoru koruyamaz. Bakımı geciktirmek; yağın çamurlaşması, filtrelerin tıkanması ve triger kayışı/zinciri gibi hayati parçaların koparak motoru komple dağıtması riskini almaktır. Bakım, masraf değil, tasarruftur.
Gördüğünüz gibi, motoru korumak aslında çok basit alışkanlıklara dayanıyor. Arabanızın aslında pahalı katkı maddelerine değil, zamanında ve doğru bakıma ihtiyacı var.
Peki sizin bu listeye eklemek istediğiniz, “şunu asla yapmam” dediğiniz başka bir detay var mı? Yorumlarda buluşalım!

